Pazar, Temmuz 29, 2012

Kıvırcık Çocuk


Yaramaz Kedi

Bir varmış, bir yokmuş. Eski zamanların birinde çok yaramaz bir kedi varmış. Yaramaz kedi bir gün ağaçta bir kuş görmüş. Kuşu yemek için sessizce ağaca tırmanmaya başlamış. Tam o sırada kediyi gören kuş "Aaaaaa" diye çığlık atarak kaçmış. Kedi hönk diye kalmış. Bitti.

Külkedisi

Evvel zaman içinde, kalbur saman içinde, deve tellal, pire berber, ben dedemin beşiğini tıngır mıngır sallar iken bir prenses varmış. Bu prensesin iki ayakkabısı varmış. Bir gün birini kaybetmiş. Sonra da bulmuş. Bitti.

Bir kelimesine bile dokunmadım, bir tane bile eklemedim. Her gün böyle progresif masalları dinlerken, başlasa da çevirsem dediğim Once Upon A Time hiç sezon arası vermemiş gibi geliyor bize de. İyi oluyor.

Zilli Prenses'imin isyankâr hâlleri de ciddi bir metamorfoz döneminde. Eskiden "Hayır baba!", "Of be anne!" şeklinde gösterilen tepkilerin yerini duymazdan gelmeler hatta ara ara "Müdür bu, buna konuş" der gibi arkasını dönüp gitmeler aldı. Sevgili kızımızla birlikte yemeğe gittiğimiz bir gün, hanımefendileri yedikleri miktarın yeterli olduğuna karar verip artık yemeyeceğini dile getirdi. Olayın varacağı noktayı iyi bilen anne de hemen "Biraz daha ye kızım" diyerek Zilli Prenses'i üstü kapalı olarak, bir somun ekmeği alıp masadan kaçmaması konusunda uyardı. Tam o sırada gelen garson da "Tabağınızı alayım mı?" diye ebeveyn kısmına bir soru yöneltti. Kendisine tamam dedikten sonra da olaya üçüncü ses karıştı.

-Benimkini de alabilirsin.

Sonuç: Panikle tabağı kurtarmaya çalışan ve o arada çatalı havaya uçuran bir baba ve olayın şokunu atlatamadan dili döndükçe "Eki, hebele, yok, hö, mav!" nidalarıyla garsona engel olmaya çalışan anne.

Anne olayın şokunu bir süre atlatamamış olacak ki, yemekten sonraki yürüyüş faslımızda karşıdan gelen çocuk kaldırımda tökezleyince kendi düştü sanıp bir yerlere tutunmaya çalıştı. Kıvırcık Çocuk bile annesi akşam akşam kaldırımda niye Hokey Pokey dansı yapıyor diye baktı.


Hiç yorum yok:

Yorum Gönder