Farklı kaynakların da doğruladığı normalden yüksek sesi, sürekli talepkâr hâlleriyle hepimizi muma çeviren dokuz aylık bir cadı. Çocuk sahibi olmak ne ilginç şeymiş. Başımda bu kadar başkası bağırsa fırçanın hasını yerdi ama olmuyor işte. Kızamıyor insan, mıncıklama isteği ağır basıyor. Her gün kendi kendimize söz veriyoruz. Şunu yaparsa taviz yok, onu yaparsa bunu yapmayacağız, falan filan. Yok kardeşim, olmuyor. Biz şımarık bir çocuk yetiştiriyoruz ve bundan rahatsız falan da değiliz. Ailelerimiz bizi nasıl yetiştirdiyse Zilli Prenses de öyle olacak. Şımarık, istekleri bitmeyen, talepleri yerine getirilmedi mi kıyameti koparan bir zirzop. Başlarım burun kıvırmalarınıza, tenkitlerinize. Aynı zamanda ailesini seven, saygı nedir bilen, adabımuaşeretten haberdar bir küçük hanım da olduğu sürece gerisinin hiç önemi yok. Okusun, sanat sevsin, bir de bizden farklı olarak azıcık da olsa spor yaparsa kendimizi başarılı bir ebeveyn sayacağız.
Çok uzun oldu galiba, hanım hazretleri şu anda çeviri yaptığımı sanıyor. Tamam, arka planda açık ama araya bunu da sıkıştırayım dedim. Evden havadisler şimdilik bu kadar.