Perşembe, Ekim 24, 2013

Öküz müsün kardeşim?

Her ebeveynin çocukları için hayalleri vardır. Bence asıl önem arz edenleri de eğitim, iş falan değil, ortak zevkleri paylaşmakla ilgili olanlardır. Kızıyla aynı zevkleri paylaşan bir babanın mutluluğu hiçbir şeyle kıyaslanamaz. E tabii veletleri de ona göre yetiştiriyoruz. Radyoda, evde veya telefonlardan dinlenecek şarkılar hep o ortak zevki paylaşmanın alt yapı hazırlıkları. "Hayır biz öyle bir ebeveyn değiliz, ne isterse dinlesin, serbest bıraktık çocuğu" diyen varsa da kısaca yemezler.

Ben de doğduğu günden beri biricik Kıvırcık Çocuk'umu bu yönde bir telkine maruz bırakıyorum tabii. Sophie Milman'lardan girip Deep Purple'lardan çıkılan, Nickelback, Green Day çalınca istasyon değiştirilen bir aile yapımız var. Daha bir yaşındayken aynı anda Sign of the Horn ve headbang yapabilen, 3 yaşında da Buffy'nin soundtrack'indeki şarkıları bizimle söylemeye çalışan bir çocuk sahibi olmanın haklı gururu içindeydim. Aslında kazın ayağı yine ters köşe yapmış. Zilli Prenses'le alışverişe çıktığımız bir akşam, kendisine kıyafet baktığımız mağazada çalan R&B eşliğinde, kendisine kıyafet seçmek için içimdeki Chanel'i ortalara dökerken aniden müzik kesildi. 3-5 saniyelik kesinti arkasından başlayan domtiki çıstak yüzünden biraz yüzüm buruşsa da normaldir, demek ki mağaza için saati gelmiş bu müziğin dedim içimden. Ta ki hoparlörlerden gelen "Bara bara bara, biri biri biri"ye eşlik eden tanıdık sesi duyana dek. İlk kaynar suyun etkisiyle arkamı döndüğümde, surlardan aşağı tepeme kızgın yağ da dökülmüş oldu. Benim cazlarla, thrash metallerle büyüttüğüm çocuk, mağazanın en geniş yerine doğru kaçmış, nereden çıktığı belli olmayan figürlerle dans ediyordu. Hem de nasıl kıvırıyor. İki-üç densiz de dikilmiş "Ay ne şirin, ay bak neler de biliyormuş" diye çanak tutuyordu. Kulaklarımdan çıkan beyin suyu buharını gören muhterem eşim de "Daha dur, ergenliğe girsin Demet Akalın da dinler bu" deyince şarjörlü silahla Rus Ruleti oynamak epey cazip gelmeye başladı.

Sevgili kızım çok da naziktir. Asla görgüsüzlüğe pabuç bırakmaz. "Muhahaha geğirdim" kesinlikle doğal bir davranıştır. Akşam uykudan önce yatakta sohbet ederken bir şeyi anlamadığında, boş bulunup kendisine "Ne?" diyen babasına "Baba öyle denmez. Biz öküz bir aile değiliz, lütfen dikkat" diye fırça çekmeyi de ihmal etmez.

Yeni bir ülkede yeni bir yaşama başlamak iletişim yönünden zorluklar içerse de evrensel işaret ve vücut dili her konuda işe yarıyor. Öğrendiğimiz kadarıyla Zilli Prenses, okulda çişinin geldiğini öğretmene anlatmanın en efektif yolunun, iki elini bacaklarının arasına sıkıştırıp poposunu sağa sola sallamak olduğuna karar vermiş. Sonuçta işe yaradı mı? Yaradı. O zaman sorun yok. Dili öğrenmesi gecikse bile, mim ve doğaçlama becerilerinin gelişeceği kesin.