Cumartesi, Mayıs 26, 2012

Menfaat Dünyası

Benim sevgili kızım ebeveyninden daha başarılı bir şekilde hayata alışıyor ve uyum sağlıyor. Manipülasyon, maiyetinin damarlarına özel şerbet üretimi ve köprüyü geçene kadar ayıya dayı diyebilme ihtimalini sevdirme  gibi mesleklerde başarılı olacağına dair sinyaller alıyoruz. Uzatmadan örneklerimize geçelim.

Sevgili Zilli Prenses'in akşam yemeğinden sonra patlamış mısır yemek için yine hararetle annesi ve babasıyla pazarlığa oturduğu ve ana yemeğin sebze olduğu bir akşamda, muhterem eşim önündeki sebzeyi bitirmesi karşılığında babanın patlamış mısır yapacağını kendisine iletti. Sevmediğinden değil ama sebze yani, fazla söze gerek yok. Çocuk yemeğine devam etti. Bu arada kızıyla birlikte sebze keyfini(!!!) paylaşan baba yine meşhur sululuğunu yapmaya başladı.

-Baba seni ne kadar seviyor kızım?
-(Eller açılarak) Çooook!

Bu oyunumuzda doğal olarak babadan sonra anne aynı rutine giriyor.

-Anne seni ne kadar seviyor kızım?
-Az çok.
-(Zagor okumuş olanlar buraya Çiko tepkilerini koyabilir)

Yağmurlu bir günde cadde gezisi yaparken ve kızımız için şemsiye ararken ufak birkaç ani koşma dışında her şey normal gidiyordu. Yağmur altında el ele gezen ve zıplayan anne-kız manzarası. Bir romantik-komedi fon müziği eksikti. Uzun aramalar sonucunda şemsiye de bulundu. Sweatshirt ve yağmurlukla gezen kızım şemsiyesini de eline alarak caddede havasını atmaya başladı. Bir şemsiye de anneye alındı ancak evden yaz delisi gibi çıkan kadın normal olarak üşümeye başladı. Atını kaybetmiş Bo Derek hâlinde kızın ağır adımlarıyla yürümekten sıkılan üşümüş kadın, kızına seslendi.

-Kızım hadi biraz hızlı yürü, ben üşüyorum.
-Ben üşümüyorum.
-(Zagor okumuş olanlar buraya Çiko tepkilerini koyabilir)


Baba için her şey güllük gülistanlık gibi bir imaj vermek istemem. Kızımın, zihninde beni nasıl bir kalıba oturttuğu konusundan hâlâ emin değilim ve bazen endişelerimin yersiz olmadığını görüyorum. Çünkü salona kahve götürürken yarısını da mutfağa döken babasına yerdeki öbekleri gösterip "Baba niye tükürdün?" diye soran bir çocuk ben görmedim, duymadım.


Son olarak da çocuğumun müzikal dehasıyla övünme faslı var. Okulda öğrendiği şarkıları evde bizlere Repeat+Shuffle şeklinde söyleyen evladım 19 Mayıs etkinlikleri çerçevesinde öğrendiği İstiklal Marşı'nı bizlere duyurmak için karşımıza geçti. "Hazrol!!" komutunu da kendine verdikten sonra milli marşımız evde yankılanmaya başladı.

Kooorkmaaa seeeen Muuustafaaaaaaa...


Mustafa her kimse, artık hiçbir şeyden korkmuyor çünkü kızım nöbette.