Salı, Mart 20, 2012

İmaj Her Şeydir


Böyle bir Dallas, Yalan Rüzgârı havasında günler yaşıyoruz. Damarlarımızın cinsine göre verilen şerbete bağışıklık kazanamadığımız gibi her seferinde ilk defa enjekte ediliyormuş gibi şen şakrak oluyoruz.

Saçını boyatan anneye ilk tepki olarak "Beğenmedim" diyen Zilli Prenses, olayın üzerinden henüz on dakika geçmişken ve anne hâlâ kulaklarından duman sızdırıyorken, ele geçirmesi gereken çikolata için mutfaktaki cefakâr kadına "Anne saçını çok beğendim" şeklinde lafa girebiliyor. Veya "Babacığım yeni tişört almışsın, ne güzel. Çok beğendim" deyip sarıldıktan sonra "Bu akşam salonda yatayım" diyebiliyor. Kesinlikle taviz vermiyoruz dememi bekleyenler varsa ebeveynlik eğitimi vermeye çalışan bloglara geçsinler. Buradan size faydalı bilgiler çıkmaz.


Her zaman etraftaki tecrübeli ebeveynler uyarıda bulunur. Çocuğun yanında konuşurken dikkatli olun çünkü olmadık yerde rezil olursunuz. Ama her zamanki gibi eksik bilgi verilmiş bize. Bu olay iki yönlü işliyormuş. Zilli Prenses okulda gördüklerini evde canlandırma ihtiyacı hissedince ortaya çıkan manzara uykularımızı kaçırmaya başladı. Diğer veletlerin okula yansıttığı durumlar bizim ailede tuhaf mizansenlerin oluşmasına yol açtı. Örneğin dondurma yerken hayvanlar hakkında yapılan bir sohbet esnasında inek, eşek, köpek, Fofo derken aniden brutal vokal moduna geçen kızım önce hayvan dedi, sonra da "Anne sen hayvansın" ile konuya noktayı koydu. Kaşığı yutan baba bir taraftan yaşam mücadelesi verip diğer taraftan kızına bunun ayıp bir şey olduğunu anlatmaya çalışırken hanım kızımız hızını alamadan dönüp "Baba annem hayvan!" diyip gülmeye başladı. Çocuğa kızmanın alemi yok, arkadaşlarını suçlamanın zamanı değil (evet itiraf edin ebeveynler, onun da zamanı gelecek), "Aman canım unutur" demenin sırası hiç değil. Şimdi bu olayı burada keselim. Başka bir örnek de geçen akşam benimle ta en başta sözünü ettiğim nerede yatsam pazarlığı esnasında vuku buldu. Salonda mı yatayım, odamda mı yatayım, annemlerin yatağına mı konuşlanayım pazarlığı yapan Zilli Prenses'e yatağımda yatmak istediğimi, o nedenle bizim odada yatma seçeneğinin zaten bu tartışmanın konusu olmadığını anlatmaya çalışıyordum. Hanım kızımız yine o meşhur gazlardan birine geldi ve bana salonda yatmamı söyledi. Diyalog aynen şöyle gerçekleşti.

-Kızım niye salonda yatayım, manyak mıyım?
-Evet.

-Saçmalama.
-Baba salonda yatar.

-Kızım ne diyorsun? Salonda mı yatıyor senin baban?
-Evet.

Şimdi iki olayı birleştirip çocuğu okula gönderelim. "Akşam dondurma yedim", "Fofo eve işedi" ve "Burnumda sümük var" gibi olayları anlatan kızımızın okulda çizdiği baba imajı. Ben karısına hayvan diyen ve muhtemelen fırçayı yedikten sonra salonda yatan bir babayım. Alın size mutlu bir aile.